Birleşik Krallık Kraliçesi II. Elizabeth’in 2022 yılında vefatı, uluslararası alanda büyük yankı uyandırmıştır. Kraliçe, 70 yıldan fazla bir süre tahtta kalmış ve dünya genelinde tanınmış bir kişilik olmuştur. Uluslararası kamuoyu nezdindeki algısı da değişken olup Kraliçe’nin etkisini yansıtan niteliktedir. Bu durum, Birleşik Krallık siyaseti, monarşi ile siyasi ilişkisi ve Milletler Topluluğu gibi farklı unsurların değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. 2022’de annesi Kraliçe II. Elizabeth’in vefat etmesiyle Birleşik Krallık tahtına oturan Kral III. Charles’ın geçtiğimiz günlerde taç giyme töreni gerçekleşmiştir ve aynı zamanda Milletler Topluluğu’nun da lideri konumuna gelmiştir. Kral, başta iklim krizi olmak üzere birçok siyasi konuda fikirlerini açıkça dile getirmekte ve sesini duyurmaktadır. Dolayısıyla Birleşik Krallık’ın uluslararası ilişkilerde teamüllerinin sınırlarınca ve gereğince aktif olacağı düşünülmektedir. Uluslararası ilişkiler ve İngiliz Kraliyet ailesinin Birleşik Krallık’la bağlantısı göz önüne alındığında ve ortaya çıkan tabloya Milletler Topluluğu da eklenince Afrika ülkeleri ön plana çıkmaktadır. Britanya İmparatorluğu’nun köle ticaretindeki ve köle kurumundaki rolü, sömürgecilik tarihi, Milletler Topluluğu’nda Afrikalı üyelerinin varlığı ve mevcut Afrika ülkeleri-Birleşik Krallık ilişkilerinin bir kısmının neo- koloniyalizm olarak nitelendirilmesi söz konusu ilişkilerin incelenmesini ve bu ilişkilerin incelenmesi sırasında İngiliz Kraliyet ailesinin de ele alınmasını gerektirmektedir.
Yazının Devamını Okumak için Lütfen Tıklayın.