İstihbarat ile ilgili genellikle kamuoyunda yanlış bir algı var, istihbarat “sokakta birkaç terörist gördüm.” veya “yolda bir tane bomba gördüm, şunu gördüm ama tespit edemedim.” dediğimde bunun istihbarat olarak algılanıyor. Burada vatandaş olarak veya herhangi bir istihbarat kurumunda çalışan kişi olarak ilk elden verdiğim bu bilgi ham bilgidir. Buna istihbarat demeyi doğru bulmuyorum. Çünkü o şüpheli paketin içerisindeki bir bomba olabilir ancak o etkisiz bombadır belki de uzaktan kumandalı bombadır, belki dokunduğun anda patlayan bir bombadır. Dolayısıyla ne zamanki bir bilgiyi siz işleme sokuyorsunuz istihbarat kurumları tarafından ne zaman ki o bilgiyi o ham veriyi daha doğrusu işlemeye başlıyorsunuz ve onu analiz ediyorsunuz; analiz ettikten sonra o bilgiyi eyleme geçirilebilir kılıyorsunuz işte o zaman istihbarat üretmiş oluyorsunuz. Onun dışında bizim ürettiğimiz bilgiler veya bizim birbirimizle paylaştığımız bilgiler aslında istihbarat değeri olan ancak ham verilerdir. Dolayısıyla bir bilgiyi istihbarata dönüştüren şey onu nasıl kıymetlendirdiğimiz ile ilgilidir.
Yazının devamını okumak için lütfen tıklayınız.