Avrupa İslamofobi Raporu’nun sivil toplumda ve uluslararası kuruluşlar nezdinde itibarlı bir yeri olduğunu söyleyebiliriz. Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) her sene yayınladığı “Hate Crimes Report” yani nefret suçları raporunda Avrupa İslamofobi raporu yıllık yayınlamış olduğu halde raporda kaynak olarak kullanmaktadır. OECD nezdinde Avrupa Güvenlik ve İş Birliği teşkilatı nezdinde, Birleşmiş Milletler’de, Avrupa Birliği kurumlarında, Avrupa Parlamentosu’nda, Avrupa Konseyi’nde raporun sunumlarının gerçekleştirdik. Bu açıdan baktığımız zaman rapor artık bilinmeyen bir rapor değil, takip edilebilen bir kaynak halini almıştır. Dünyanın her yerinden raporun indirildiğini, vakıf aldığını görmekteyiz. Bu manasıyla İslam düşmanlığıyla ilgili akademik çevreler, çalışma yapan çevreler, ırkçılıkla ilgili akademik çalışma yapan çevreler, siyasetçiler ve sivil toplum kuruluşları tarafından yakından takip edildiğine şahitlik etmekteyiz.
Tabii yayınlanan bütün raporları okuduğumuz için genel resme dair geniş bir perspektiften bakma imkanımız oluşmaktadır. Dolayısıyla 2021 yılında Avrupa genelinde ne oldu? Hangi gelişmeler ön plana çıktı? Negatif hangi önemli gelişmeler hangi olumlu gelişmeler oldu? Bunların tamımını kullanarak bir rapor hazırlanmaktadır. Medyada seçtiğimiz çarpıcı örnekler her ülkeden yine istatistikler, her ülkeden Müslümanlara karşı şiddet eylemleri çarpıcı olanları hepsine yer verilmesi mümkün değil fakat infografiklere bakacak olursanız gerçekten medyada gözden kaçırılan birçok olaya şahit olmak mümkündür. Kimi yerlerde Müslümanları sokak ortasında sırf Müslüman olduğu için öldürülen insanlar, camilerin yakılması gibi şiddet ve terör olayları maalesef Müslümanları hedef alıyor. Bazen bir kişinin iki kişinin yaralandığı öldürüldüğü saldırılar oluyor. Bir örnek olarak Merve el-Sherbini Almanya’da bundan yaklaşık 10 yıl önce mahkeme salonunda öldürülmüştür. Kendisine yönelik bir ırkçı bir saldırı gerçekleşmişti ve şikayette bulunduğu mahkemede duruşma görülürken, sanık tarafından mahkeme salonunda kocasının yanında öldürülmüştür. Saldırgan, kadına “başörtülü” saldırırken eşi engel olmaya çalışıyor, o sırada polisler eşine müdahale ediyorlar. Eşi saldırganmış gibi bir algı oluşmaktadır. Çünkü eşi Arap, esmer tenli bir insan. Yine hukuk alanında yaşanan gelişmeler ki, İslam düşmanlığının İslamofobinin de yerleştirilmesi demekteyiz buna. Birçok Avrupa ülkesinde yasalar çıkarılmıştır. Burka, Nikab, Burkini yasakları da örneklerinden birisidir. Helal kesim yasağı, sünnet yasağı yahut vatandaşlık temennilerinde karşı cinsiyetle el tokalaşma mecburiyeti. Danimarka’da, eğer kadınsanız ya da erkekseniz Danimarka vatandaşı olmak istiyorsanız bütün şartları sağlamanızın ardından bir seremoni gerçekleştiriliyor. Orada karşı cinsiyetle el sıkışmanız isteniyor. Sıkışmazsanız vatandaş olamıyorsunuz gibi tuhaf bazen de artık trajikomik diyebileceğimiz uygulamaların da yer aldığını görüyoruz.
Yazının Devamını Okumak İçin Lütfen Tıklayın